Mevlana Mahallesi 1701/7 Sokak No: 23A Bornova İzmir
+90 232 374 21 21 (Pazartesi - Cuma 09.00 - 17.00)
Birsen Yazan
BAL Emekli Öğretmen
Kişinin bir yere ait olduğunu bilmesi yaşama sevinci veren çok kıymetli bir duygudur.
BAL serüvenim 1974-75 eğitim öğretim yılında başladı ve hayatımın en verimli, en aktif, bir o kadar da en meşakkatli 20 yılı o sıcak yuvada geçti. Orada kâh sevindim, kâh üzüldüm, dallandım budaklandım.
Atandığımı öğrendiğimde çok heyecanlandım. Tek bildiğim zeki, çalışkan, amaçları olan öğrencilerden ve başarılı öğretmenlerden oluştuğuydu. Başarılı bir eğitim hayatım ve 10 yıllık deneyimi olan bir öğretmen olmama rağmen hem çekiniyor hem de böyle bir okula atanmanın gururunu yaşıyordum.
Yolculuğum her iki tarafı çam ağaçlarıyla çevrili bozuk bir yolda başladı. Doğası çok güzel olan bu yol bir türlü bitmek bilmiyordu, merakım duygularımı kuşatmıştı adeta. Kuş uçmaz, kervan geçmez bu yolda daha sonraki günlerde otobüsten inip çamura bata çıka okula geleceğim aklımın ucundan geçmezdi.
Amaca ulaşmak için zaten hep böyle dar geçitlerden geçilmez mi! O zamanlar okulumuzda eğitim yedi yıl idi. Hazırlık sınıfında yabancı dil öğrenerek orta okula geçiliyordu. Parasız yatılı olarak ülkemizin dört bir tarafından gelen zeki, çalışkan öğrenciler eğitimdeki eşitlik ilkesini iliklerimize kadar hissettiriyordu.
O günlerde çoğu zaman eleştirdiğimiz eğitim sistemi meğer bu günlere kıyasla ne kadar güzelmiş!
Gündüzlü öğrencilerle beraber okula servisle gelirdik. Karşıyaka’dan geldiğimiz Amcaoğlu servisi eski, burunlu ve bakımsız bir otobüstü. Yağmurun yoğun olduğu günlerde otobüste şemsiye açarak otururduk.
Bu da işin zorlu ama eğlenceli yanıydı!
Girişte yemekhane binasında nöbetçi öğretmenler ve öğrenciler karavana sistemi ile yemek yerdik. Yemek düzenini lise sınıflarından iki öğrenci sağlardı. Sofra adabı ve adalet duygusu bu masalarda sağlanmaya çalışırdı.
Yemekhanenin üst katında müzik odası ve konferans salonu vardı. Boş saatlerimiz, müzik odasında Naci Bey’in bizlere dinlettiği müziklerle sanatın iyileştirici, birleştirici, geliştirici gücüyle anlam kazanırdı. Orada içtiğim kahvenin tadı hala damağımda sanki. Sonradan okulumuza atanan müzik öğretmenlerinin de katkısı ile müzik dalında Türkiye birincilikleri malumunuzdur.
Beden eğitimi dersleri efsane idi. Disiplin, başarı, hırs ve sonra da kupalar. Adlarını tek tek sayamayacağım ama Ahmet Dökmeoğlu’nun şahsında hepsini saygıyla anacağım güzel arkadaşlarımı unutmak mümkün değil.
Sahnelediğimiz tiyatro eserleri, münazara ve söyleşiler ile edebiyat grubunu anmadan geçemeyeceğim. Hatta kompozisyon yarışmasında Türkiye birinciliğini kazanan öğrencilerimle beraber Ankara’da geçirdiğim ödül töreni unutamayacağım anılarımdandır.
Resim atölyesindeki sergiler, dil ve fen laboratuvarındaki çalışmalar, küçücük bir odada öğrencilerimizin güzel yazıları ile oluşan okul gazetemiz …
Daha hangi başarı öykülerinden bahsedeyim!
Bütün bu etkinlikler, başarılar ülkemizdeki çalkantılardan da elbette etkilendi ancak öğretmen, öğrenci ve mezunlarımızdan oluşan BAL ailemiz her zorluğu güçlenerek aşmayı başarabilmiştir.
Bugün de aynı ruhla, aynı heyecanla zorlukları zor da olsa aşacaktır!
Ayran günleri bir festival havasında geçerdi. Yeşillikler içindeki Köşk idarecilerin lojmanı idi. Ayran günlerinde bizlere ev sahipliği yapardı.
Öğrencilerin ve öğretmenlerin nefes alabildiği korumuz hepimizde güzel anılarla hatırlanır. Görme engelliler okulunun da dahil olduğu alanda sebze, meyve yetiştirilir, yumurta ve süt üretilirdi.
Yatılı öğrencilere ev sahipliği yapan G bloğun alt katında yer alan derslikler doğrudan bahçeye açılırdı.
İdari binanın karşısında yer alan barakalarda ders yapabilmek ancak son sınıf öğrencilerine nasip olurdu.
Çocuklarımla, torunlarımla, öğrencilerimle, arkadaşlarımla, haklarını hiçbir zaman göz ardı edemeyeceğim idarecilerimizle, koruma derneğimiz, okul aile birliğimizle biz büyük bir aileyiz.
Çok değerli sanatçılar, mühendisler, doktorlar, akademisyenler, siyasetçiler yetiştiren okulumuz bir bilim ve sanat müzesi gibidir.
Sahiplenmeliyiz, sahipleneceğiz de!
Günümüzde Okulumuzu gelenekleri ile yaşatmaya çalışan BALEV, BALMED’ e teşekkür eder, anılarımızdan hiç silinmeyen, sonsuzluğa uğurladığımız öğretmen arkadaşlarımıza ve öğrencilerimize rahmet dilerim.
Tekrar ediyorum kişinin bir yere ait olduğunu bilmesi yaşama sevinci veren çok kıymetli bir duygudur.
Ben BAL’a aitim!