Blog

Alp Aracı’79

Siz hiç ayakkabı boya sandığı açtınız mı? Belki açılırken görmüşsünüzdür. Boya süngeri, camdan boya şişeleri, teneke kutuda cila, kadife kumaş...

1978 baharında Bornova Anadolu Lisesi’nin yemekhane yan duvarındaki kutuda boya sandığı içinde bunlardan daha fazlası vardı! Ben gördüm onları...

Sabahattin Ali’nin “Kürk Mantolu Madonna” ’sını okurken, o mütevazı memurun Almanya’da olağanüstü boyutlarda yaşadıklarını okuyunca gözlerimin faltaşı gibi açıldığını hatırlıyorum. 1978’in bahar aylarından biri olmalıydı. Kütüphaneden çıktım, giriş katına indim, idare binasının önündeydim artık. Günlerdir süren yağmur gökyüzünden çekilmiş, ayakkabılarımıza çamur hatırası bırakmıştı. “Tam Kâzım Abilik bir durum.” diyerek sandığa seğirttim.

Malum bir o ayak, bir ötekisi boyatıyorum. Karşımda iki güleç zeki göz. Güleç ağzından muhabbet akıyor.

“Eee Alp bu yıl da bitiyor. Seneye son sınıfsınız, havanızdan geçilmez.”

“Doğru, seneye son sınıf. Hepimizin adını sınıfını biliyorsun ya, helal olsun sana!”

“O da bizim görevimiz. Her öğrenciyi takip ederiz. Bir de kralları, prensesleri!”

“O ne ya? Yine mi yurtdışına yolculuk?”

Gülüşüyoruz... O an açıldı sandık. Bir kral, iki prenses çıktı, içinden . Kral, İsveç Kralı VI. Gustaf’tı. İmzalı bir kartpostaldaydı. Saygıyla selam verdim, başımı öne eğerek.

Yıllar sonra Cenap Adaş BAL’80 çok güzel anlatacaktır kral kısmını.*

Sandıktan çıkan prensesler ise Monaco Prensesi Grace Kelly ve kızı Hannover Prensesi Caroline’idi. Önlerinde eğildim dergi ve gazete fotolarının. Dergiler renkli. Caroline’ın nişan fotoları taptaze bir çiçek. Annesi kızından da güzel. Derin bir iç çekme ikimizde de. O gün Bornova’dan bir göçmen kuş kanatlandı, Akdeniz’e kıyıdan kanat vurdu, bir haftaya ulaşacaktı Monaco kıyılarına.

“İpek halı yollayacağım Monaco’ya düğün hediyesi.”

“İyi düşünmüşsün. Bir de çeyrek taksaydık!” Ben de havaya girmiştim... Gülüştük.

“Altın yasakmış. Halı yollanabilirmiş. Halı hazır. Saf ipek. Çankaya’da mağazada.”

“Ne zaman düğün?”

“Haziran sonuymuş. Sen mektubu bir kağıda yaz. Ben kendi yazımla yazıp, erkenden göndereceğim. İçine Atatürk resmi de koyacağım.”

“Hemen yazarım. Şimdi yemeğe gidiyorum.”

Prenses Caroline, evliliğini 29 Haziran 1978 tarihinde 21 yaşında iken, Fransız iş insanı banker Phillippe Junot ile yaptı.

Kâzım’ı 2020 Kasım’ında kaybettik. Eminim melekler onu doğrudan Grace Kelly’nin yanına götürmüşlerdir. Kâzım muhaabbeti koyulaştırmıştır,

“Sayın Prensesim, ölmenize çok üzülmüştüm. Sizi tekrar gördüğüme sevindim...”

* Gün gelir, yine nasıl olursa olur, öğrenciler İsveç Kralı'na bir mektup yazarlar Kâzım adına.. Ve sonrasında İsveç Kralı VI. Gustaf Adolf, adrese teslim bir mektup ile Kazım'ı İsveç'e davet eder...

İsveç'e gider Kâzım, Kralın özel davetiyle... Bizler bütün bunları abilerimizden dinleyerek büyüdük...

Masal gibi, evet.. Ama masal burda bitmez...Sonrasında pek çok şey olur..

İsveç Kraliyet Sarayı'nda başlayan Avrupa macerası, bambaşka şekillerde gelişir, Kâzım'ın hikayesi pek çok yere savrulur... Sirklerde at cambazlığı yapar, sirk yöneticilerinin izleyicilere "Kızılderili" diye yutturduğu Kâzım... Daha bildiğimiz, bilmediğimiz neler neler yapar...